Kitabımız bir dram ve gerilim kitabı.Aslında kitap gerilim ağırlıklı fakat hakkında yazılanlar sürekli dram kitabı olduğu yönünde.Bu da sizi yanlış bir algıya sürükleyip kitaptan soğumanıza neden oluyor.Her neyse buna aşağıda ayrıntılı bir biçimde değineceğiz.
Kitabın Arka Kapağı
Geleceği stop tuşu ile durduramazsınız.
Geçmişi geri saramazsınız.
Sırrı öğrenmenin tek yolu
...play'a basmak.
Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu.İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi.
Clay Jensen,Hannah'nın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu.Hannah ölmüştü.Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi.
Ancak Hannah'nın sesi,Clay'e kasetlerde onun adının da geçtiğini söyledi.Clay gece boyunca kasetleri dinledi.
..Öğrendiği şey,hayatını sonsuza dek değiştirecekti.
Clay Jensen'in ilk aşkının son sözleri.
Kitap konusu bakımıyla cazip.
Karakterleri kitap boyunca yavaş yavaş tanıdık.Bu da güzeldi tabii.Yazarın bazı paragraflarının ilk birkaç cümlesi sizi ''Lan sen ne şerefsizsin!'' diyerek karaktere ön yargıyla yaklaşmanızı sağlıyor.Daha sonra asıl öğrendiğiniz sonuçla hayal kırıklığı ve sevinç arası tuhaf bir duygu durum karmaşası içine girebiliyorsunuz.
Bir yandan ''Oğlum anla artık!''gibi söylemlere kapılıp aslında ''sizin'' hiçbir şey anlamadığınızı fark etmenin güzelliği,diğer yandan da açlığınızı tam anlamıyla giderememenin minik hüznü var.
Kitaba başladığınızda olay sizi bir anda içine çekiyor ve son sayfaya kadar sizi soluksuz bırakıyor.
Kitabı genel olarak beğendim.AMA...
Bunun bir de ''ama''sı var kardeşlerim...
Hannah kasetlerini dinlediğimizi hissettiren italik yazı puntosu tam bir fiyaskoydu bana göre.İtalik olmalıydı evet ama punto asıl kitap puntosundan küçük kalınca bu durum birçok defa dikkat dağınıklığına neden olabiliyor okurlar için.
Finalinden deli gibi bahsetmek istesem de kendimi tutmam gerektiğini düşünüyorum çünkü ben de girdiğim yerlerde ''Finali şöyleydi.'' ya da ''Bu final buna yakışmadı.'' gibi söylemler duyunca hem kitaba hem de eleştirmene nefret kusuyorum.Lakin bu yazıyı bu ''ama''dan sonra yazdığım için göz ardı etmemenizi tavsiye ederim :)
Beni asıl hayal kırıklığına iten olay,yazının başında da bahsettiğim gibi kitabın dram değil gerilim ağırlıklı olması.Hayır canlarım,burada yanlış bir şey yok zaten.Yanlış olan bize aksettirilen kısmı.
Bir gizem,ağıt ve merasim.
Nerede ağıt,nerede merasim?Ee insan bunu okuyunca kendini salya sümük ağlayacağı bir dram kitabına hazırlıyor.O yüzden kitap mükemmel olsa bile,yanlış yönlendirmeler sonucu istenen başarının altında kalabiliyor.
Son olarak kitabımız dizi olarak uyarlandı.Prodüktör koltuğunda Selena Gomez'in oturduğu dizinin ilk bölümü 31 Mart'ta yayınlandı.Çevirisi gelirse kesinlikle izlemeyi düşünüyorum.
Ve Selena'nın dizi için seslendirdiği soundtrack;
Özetlemek gerekirse...kitabı beğendim mi?Evet.
Sizlere önerir miyim?Hayır.
Yani kitaplığınızda aman aman olması gereken bir kitap değil.Verilen fiyata da değeceğini pek düşünmüyorum.Ama derseniz ki ''Bu aralar ... türden fazla okudum,araya bunu kaynaştırayım.'' Evet,çerezlik olarak okunabilir.
Benden bu kadar gencolar.Yeni bir kitap yorumunda görüşmek üzere!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder