27 Temmuz 2017 Perşembe

Bu Dizinin Hakkı Verilmedi:Bride of the Century


En güzel fantastik dizilerden biri olan bu dizi neden hak ettiği değeri göremedi anlayabilmiş değilim.

Kore izleyicisinden bahsetmiyorum.Belki orada tutmuştur ama burada izleyeni maalesef ki çok az.

Bence izlenmemesinin başını çeken sebeplerin ilki prestijli bir kanalda yayınlanmamış olması.Bir MBC yahut SBS dizisi değil çünkü.

Seyirciyi kadroya bakıyor... ''Eh.Tamam Hong Ki var ama...'' diye başlıyor lakin o başlat butonuna bir türlü basamıyor.

Tamam eksikleri vardı,yok değildi ama bir Secret Garden'da da eksikler vardı.Kurgudan değil,bazı inandırıcılık ve görsellikten bahsediyorum.

Evet,çok küçük detaylardı değil mi?İşte bu dizide de aynı hatalar var,fazlası yok.

Ama nedense izleyen blogger kardeşlerimizin çoğuna sevdiremedik bir türlü.Onlar sevmeyince onlardan fikir alan seyircilerde ön yargı ile yaklaştı ve kimse diziye başlamaya yanaşmadı.

En önce bütün bu ön yargıyı kafanızdan silip atın!

Zamanında Greatest Love sevenlere kulak verip o berbat diziyi izlediğim günlere lanetler yağdırıyorum.Yani herkesin ''Bu çok iyi ya!'' demesi iyi olduğu anlamına gelmiyor.Tam tersi de geçerli pek tabii.

Ben bu diziyi iki defa izlemiş,üçüncü defa başlayıp bazı aksaklıklardan dolayı devamını getirememiştim.Kore dizilerinden soğuduğum zamanlar beni o moddan çekip çıkaran birkaç dizimden biri de Bride of the Century idi.

Yorumuna değinmeyeceğim.Zaten istesem de değinemem çünkü teferruatlı yorumunu yapabilmek için hafızamın baya iyi olması gerekir,ki üzerinden azımsanmayacak derecede vakit geçti.

Konusundan kısaca bahsedeyim siz de araya sıkıştırmalık kaliteli bir dizi arıyorsanız hemen çeviri sitelerine gidip izlemeye başlayın :D

Dizinin konusu:Lee Hong Ki aile şirketlerinin varisidir.Ailede ise şöyle bir lanet vardır:Aileye gelecek olan ilk gelin ertesi gün ölmektedir.Lee Hong Ki'nin bir anda kaybolan nişanlısı yerine getirilmiş,ona tıpa tıp benzeyen köylü kızımız Jin Sung'u acaba ne gibi bir kader beklemektedir?

25 Temmuz 2017 Salı

Katiller Çetesi:Sarai/İzabel


Katiller Çetesi'nin birinci kitabı Sarai.İkinci kitabı ise İzabel.

İki kitapla ilgili çok zıt düşüncelerdeyim.Ama düşüncelerime geçmeden önce sizi kitap hakkında bilgilendireyim.

Kitabın Konusu:Sarai adlı kızımız on dört yaşındayken annesi onu Meksikalı bir mafya babasına satmıştır.Dokuz yıl boyunca mafya babasının yanında yaşayan ve eziyet gören Sarai sürekli dışarıdan gelen Amerikalı birinin yolunu gözlemektedir.Çünkü tek çıkış yolu budur Sarai'nin.Bu kişi acımasız bir seri katil olsa bile...


Yorumlarıma geçecek olursak;

Ne desem..?Fazla özenti bulmuştum açıkçası.Zamanında okuyup sevdiğim melekli vampirli kitapların katil versiyonuna dönüşmüş haliydi.

Betimlemeler eksikti.Kitabın bazı anlarını kafamda canlandırmakta zorlanmıştım.

Kısaca bu tip serileri hatmetmiş kişilere göre fazla acemiceydi.Gene de kötü diyemem.Akıcıydı.

Lakin bu kitabı okumamla serinin devam kitabını aldığıma pişman olmuştum.Yani sırf okumuş olmak için başlamıştım ikinci kitaba.



Kitabı bir günde bitirebilirdim aslında lakin ''Bu böyle devam edecek belli.'' diyerek attım kenara.O ara kitabın ortasındaydım.Araya çerezlik bir tane Zweig kitabı sıkıştırdım.

Sonraki gün inat ettim.Çünkü kendi kendime söz vermiştim. ''Bundan sonra bir kitabı kolay kolay yarım bırakmak yok.''

Ve başladım...

Kafamda bu seriyi nasıl kötülesem diye planlar yaparken bir anda dumura uğradım.O kırılma noktası nasıl bir şeydi öyle?!

Bitirdiğimde ise kitaba aşık olmuştum.

Kitabı tam yerinde bırakmışım aslında.Üç beş sayfa sonra başlıyormuş asıl olaylar.

Bir solukta bitirdim kitabı.Ne sıkıldım ne bir sayfa durakladım.

Aynı zamanda seriye duyduğum ön yargımı da yıkmış oldum.İkinci kitaptan sonra anlıyoruz ki ilk kitap bir nevi okuyucuyu seriye hazırlama kitabı olarak hazırlanmış.

Benim gibi ön yargıyla başlayanın bile ön yargılarını yıkan bu seriyi mutlaka alın derim.Alacaksanız da dört kitabı birden alın çünkü meraktan çatlayabilirsiniz.Ben ilk ikisini aldığıma baya pişman oldum.Sinirden yerlerde tepiniyorum şu aralar.

Seri yedi kitaptan oluşacakmış bildiğim kadarıyla.Şu ana kadar yayımlanan kitaplar;

  • Sarai -1
  • İzabel -2
  • Kuğu ve Çakal -3
  • Kötülük Tohumları -4


Kötülük Tohumları yakın zamanda çıktı.Yani beşinci kitabın yolu baya uzak diyebiliriz.

Şunu söylemezsem içimde kalır.İlk kitapta çok fazla yazım hatasına rastladım ve bu beni aşırı şekilde rahatsız etti.Dış işçiliğine önem veren yayınevi neden aynı özeni bu konuda göstermemiş,anlayamadım.İkinci kitapta bu hatalar minimaldi ama olmasa daha iyiydi tabi.

Biraz sövdüm biraz gömdüm ama çok sevdim bu seriyi.Mutlaka ama mutlaka tavsiye ederim!