28 Mayıs 2016 Cumartesi

The Heirs Konusu-Dizi Yorumu



                  Kaliteli Kore dizilerimizden bir diğerini tanıtmak için karşınızdayım.Afişte de gördüğünüz gibi başrol oyuncularımız Lee Min Ho ve Park Shin Hye.Yorumlara baktığım kadarıyla çoğu kişinin 'en iyiler' listesine koymadığı bir dizi.Fakat ben öyle düşünmüyorum.Aksine her yönüyle tutarlı ve bir o kadar da sevimli bir diziydi.En önemlisi ise senaristi Kim Eun Sook.Bu,izlemek için başlı başına bir neden..


                  Konusuna gelecek olursak:Lee Min Ho İmparatorluk Grup'un ikinci varisi konumundadır ve Amerika'ya bir nevi sürgün edilmiştir çünkü abisi bütün mirasın tek varisi olmak istemektedir.Park Shin Hye ise birçok yarı zamanlı işi olan fakir bir kızdır.Ablası Amerika'da yaşamaktadır.Ablasının evleneceğini öğrenen Shin Hye Amerika'ya gider çünkü onunla yaşamayı planlamaktadır.Ve başka bir çok mirasyedinin yolu birbiriyle kesişecektir.





Oyuncularımız

Lee Min Ho-Kim Tan



                    Jeguk Grup'un ikinci varisi,gayrimeşru çocuğu.Abisi tarafından 3 yıl boyunca Amerika'da sürgün hayatı yaşar.Park Shin Hye ile Amerika'da karşılaşır ve ondan çok etkilenir.Boys Over Flowers'tan sonra bu diziyi izleyip Lee Min Ho'yu böyle görünce küçük çaplı bir şok geçirdim tabii.Başta garipsemiş olsam da hemen alışıverdim yeni tip Lee Min Ho'ya...




Park Shin Hye-Cha Eun Sang



                  Ablasının Amerika'da evleneceğini öğrendiği anda yıkılır çünkü hayatın ona acımasızca davrandığı düşünür ve ablası onun son çıkış kapısıdır.Bu nedenle Amerika'ya gider fakat manzara hiç de tahmin ettiği gibi değildir çünkü ablası ona yalan söylemiştir.Bizim arkadaşlarla 'sarı kafa' diye tabir ettiğimiz Amerikalı arkadaşın vesilesiyle Kim Tan ile karşılaşır ve bir süre onun evinde kalır.Başlarda insanı fıtık eden bir karakter olsa da sonradan sonraya sevdirdi kendini...




Kim Woo Bin-Choi Young Do



                 Zeus Hotel'in mirasçısı.Kötü çocuk.Önceden Kim Tan ile çok iyi arkadaş olmalarına rağmen aralarında birtakım olaylar geçmiştir ve artık deyim yerindeyse düşmanlardır.Tipine başlarda sinir olduğum ve aynı zamanda ilk defa bu dizide izlediğim Kim Woo Bin adlı arkadaşımız,diziyi izlemeye devam ettikçe gözüme fazlasıyla sempatik ve yakışıklı gelmeye başladı.



Kim Ji Won-Yoo Rachel



                 Kim Tan'ın nişanlısı ve fazlasıyla çirkef bir tip.Choi Young Do ile üvey kardeş olmak üzerelerdir.




Krystal-Lee Bo Na



            Mirasçılarımızdan bir diğeri. En sevimli bulduğum karakterlerden biriydi ve Kang Min Hyuk ile olan ilişkileri fazla tatlıydı.





Kang Min Hyuk-Yoon Chan Young



                    Park Shin Hye'nin en iyi arkadaşıdır ve babası İmparatorluk Grup'un genel sekreteri konumundadır.



 
                           Dizide Park Shin Hye'nin gıcık bir karakterde olması başlarda fazlasıyla sinir bozucu olsa da yavaş yavaş düzeltti kendini.Ve ilk defa bir ergen dizisinde kötü çocuk değil iyi çocuk kazandı.Bu da sevindirici ayrıntılardan bir tanesiydi.Mirasyedilerin birbiriyle arkadaşca aynı zamanda çıkar üzerine kurulu ilişkileri bize çok güzel aksettirildi.Şirketlerin borsa ve hisse ilişkileri küçümsenmeyecek kadar özenli kurgulanmıştı.Ve benim ikinci adamı tutmadığım nadir dizilerden bir tanesiydi (ikinci adamı ne kadar çok sevsem de).En önemlisi finali 'berbat' değildi.Tamam daha güzel finaller izledik fakat en azından bütün bir diziden soğutacak kadar özensiz bir final değildi.

                           Benim yorumlarım bu kadar.Eğer izlemediyseniz hemen izleyin!





20 Mayıs 2016 Cuma

Descendants Of The Sun Konusu


                           
Böyle müthiş bir diziyi şimdi izlemeye başlayıp sizlere de yeni tavsiye de bulunabildiğim için çok çok üzgünüm arkadaşlar.Senaristimiz Kim Eun Seok.The Heirs'in de senaristi aynı zamanda.Yani müthiş olmaması için hiçbir neden yok fakat beklentilerinizin çok fazla üstünde olduğuna emin olabilirsiniz.
                               
Başrol oyuncularımız Song Joon Ki ve Song Hye Kyo.İtiraf edeyim Joong Ki'den bu kadar müthiş bir performans beklemiyordum.Song Hye Kyo'yu ise en son That Winter The Wind Blows dizisinde izlemiş ve çok beğenmiştim.Joong Ki'nin ise Nice Guy dizisini izlemiş,finalini zar zor getirmiştim.
   
Diğer oyuncularımız ise The Heirs dizisindeki kötü karakteriyle kendinden nefret ettirmiş Kim Ji Won ve ilk defa izlediğim fakat izler izlemez de hayran kaldığım Jin Goo...

     
Konusu:Joong Ki özel kuvvetlerde bir asker ve Hye Kyo ise bir doktordur.Tesadüfi ve bir o kadar da eğlenceli bir şekilde tanışırlar ve birbirlerinden hoşlanırlar.Fakat bazı istenmeyen durumlar olur ve ayrılırlar.Birkaç ay sonra geçmiş ve Joong Ki 'Urk' denen bir şehire gönderilmiştir.Hye Kyo ise ona asılan hastane sahibine yüz vermemesi sonucu sürgün yeri olarak aynı yere gönderilir.


Bitirdiğimde ayrıntılı bir tahlilde bulunacağım sizler için.Şuan 8.bölümü izlemekteyim ve bu yazıyı bitirdikten sonra hazır bulundurduğum sekmemden izlemeye devam edeceğim.Siz de daha fazla beklemeyin ve hemen izlemeye başlayın...

Kuaför Deneyimlerimiz




                                Hepimiz isteyerek ya da zorla bir kuaföre gitmişizdir.Ben makyaj yaptırmak için hiç gitmedim fakat saçımı kestirmek için milyonlarca belki de.Evde ablam derdi sürekli 'Ben keseyim,neden dışarıdaki adamlara paranı harcıyorsun.' diye.Fakat güvenemezdim.Ya yamuk olursa,ya beğenmezsem.Sanki kuaförde kesilen her saçı beğenmişim gibi.Ergenliğimde başladım kuaför gezilerine.Yönlendiren kimse de olmayınca civardakilerden başladım öncelikle.Hepsini tavaf ettim fakat hiçbirini beğenmedim.Ya mübarek,şehrin sonunda oturuyorsun neredeyse.Oradan iyi bir kuaför çıkmayacağı belli.İyi bir tecrübe kazandıktan ve baya bir para kaybettikten sonra çarşıya çıkmayı akıl edebildim.Ablamın arkadaşının tavsiye ettiği bir kuaföre gittim.Saçım baya uzundu o zamanlar ve ben kısalsın istemiyordum.Adama:''Aman lütfen çok kısalmasın!Kısalsın istemiyorum!Lütfen bir şeyler yapın!'' 10 dakikalık bir nutukun ardından adamın sabrını takdir ettim.Fakat anlamalıydım bir şekilde intikam alacağını.Öyle de oldu.Uçlarını aldırdığım ve 30 Türk Lirası bayıldığım kuaförden eve dönünce bir baktım,ucundaki kırıklar hala var.İçimden manalı birçok sıfat söylemek geldiyse de sanırım hak etmiştim.Bıraksana adama,işini yapsın.Annem de duyduğum binbir laf ile sonunda akıllandım (beni ikna eden tek şey annemin 10 metre uzaktan fırlattığı elmas süslü terlikleriydi).


                               Herkes gibi kendi kuaförümü binbir zorlukla bulmuş olsam da kuaför deneyimlerim pek de iç açıcı değildi.Verdiğim onca para da cabası.


                               Lütfen benimle deneyimlerinizi paylaşın.İyi bir gün geçirmeniz dileğiyle...

                       

6 Mayıs 2016 Cuma

Empress Ki Konusu



İntikam almak isteyen bir kadın,kral olmak için savaşan bir adam ve krallığını korumaya çalışan bir diğeri...Aynı Trt 1'de yayınlanan Çin dizisi sanıp izlediğimiz,entrikalara genişçe yer verilmiş harika bir dizimiz...İzlemek için artı bir neden ise dizide Ha Ji Won oynuyor olması...Benim içinse bu tek yeterli sebep :)

Konusu:Ha Ji Won küçükken Goryeolular tarafından köleleştirilmek amacıyla kaçırılır.Büyüyünce ise erkek kılığına girer çünkü kadınlara yapılan muamelelerden hiç hoşnut değildir.Erkek kılığında ise soylulara yardım etmektedir.Bir gün Goryeo kralı Ha Ji Won'dan yardım ister.Bu vesileyle ister istemez yakınlaşırlar.Şimdiki Çin topraklarında bulunan Yuan Krallığı'nın kralı Goryoe'ya bir nevi sürgün edilir çünkü İmparator Naibi kendi oğullarını tahta geçirmek istemektedir.Amacı ise Goryoe'da kralı öldürtmek aynı zamanda Goryoe'yu ele geçirmektir.


Kısacık konusundan bile bolca entrika barındırdığını anlamışsınızdır.51 bölüm gözünüzü korkutmasın çünkü ilk 30 bölüm 15 dakikaymışcasına geçiveriyor.Sonrasında olayların akışı monotonlaşıyor fakat gene de bırakamıyorsunuz.51 bölüm bittiğinde üzüldüğüm nadir dizilerden biriydi...


Demir Leydi olarak anılan İmparatoriçe Gi'nin yaşamını konu alıyor.Senaryosu tarihten alınma yani...




Karakterler

Ji Chang Wook-Yuan Kralı Huizong



Ben bu adamın oyunculuğuna ba-yıl-dım.İlk kez Healer'da izlemiştim ama bu kadar beğenmemiştim orada.Özellikle hurma istediği sahnelere güldüğüm kadar hiçbir sahnede gülmedim :)



Ha Ji Won-Empress Ki (Sungyang)



Bu kadının yaşadıklarını ben yaşasaydım bu kadar metanetli olamazdım.Kadının dizi boyunca ağlamaktan içi dışına çıktı.Fakat bu kadının oyunculuğu izlerken aldığım keyfi hiçbir diziden alamıyorum maalesef.



Joo Jin Moo-Goryeo Kralı Chungye



Bir adam bu kadar itici olur ya.Öyle sinir oldum ki bu adama.Oyunculuğuna değil adamın kendisine...Allah'tan ikinci adam rolündeydi yoksa diziden de soğuturdu beni.


Baek Jin Hee-Tanashiri



Bu güzel yüzün arkasında çok çirkef bir kadın var.Yuan Kralı'nın eşi,Naibin kızı oluyor.Ji Won ile baya bir rekabet içerisinde kendisi...



Kim Jung Hyun-Dang Ki Se



Şmdi diyeceksiniz bu adama mı hayransın?Aynen öyle :) Neden olduğuna dair hiçbir fikrim yok.Hatta Ji Won ile ilişki yaşamasını falan istemişliğim var,o derece.Ji Won Goryeo Kralı'na aşıkken bu adam benim en büyük tesellimdi...


Ek olarak Tal Tal'ın büyük hayranıydım.Sanırım ben bu dizideki birçok karakteri beğenmişim yav :) Dediğim gibi dizi mükemmel.Türk bir karakterin de olması beğenmemde artı bir etken.Konusu da gerçek tarihten alınma.Huizong Cengiz Han'ın torunlarından.Ki ise otoriter bir İmparatoriçe olarak biliniyor.

                         
Mutlaka ama mutlaka izleyin!
           
             

1 Mayıs 2016 Pazar

Neden Kore?



                   
Selamlar sevgili dostlarım!Bugün neden Kore başlığıyla girdik muhabbete,bakalım yetiştirebilecek miyiz :) İlk Kore dizisine başladığınız zamanları hatırlayın.Benim ilk dizim Playfull Kiss'ti.12 saat boyunca kesintisiz bilgisayar başından ayrılmamıştım.Daha da devam edecektim fakat ablam seni yakında kaybedeceğiz diyerek zorla aldı bilgisayarımı.Sonu hayal kırıklığı olsa da Kim Hyun Joong sayesinde BOF'u keşfetmiştim.25 bölümü bitirdim fakat içimde bir boşluk hissi.Atamadım bir gün boyunca...Deli gibi Jandi ve Jun Pyo'yu düşünüyordum.Sonra baştan başladım diziye ve 1,5 günde bitirdim (nasıl bitirdim bir de bana sorun :)

                   
Sonu gelir mi hiç,gelmez tabii.Allah'tan yaz tatiliydi çünkü okul zamanı olsa sonunculukta master yapardım sanırım.

                 
İlk tanıdığımız Kim Hyun Joong'du fakat dizisi olmayınca Lee Min Ho'ya takılmıştım.City Hunter,Personal Taste ve daha neler neler.2 ayda 15 dizi falan bitirmiştim.

                 
Bu takıntı bir zaman sonra ailenize batmaya başlıyor.Aynı benimkiler gibi.''Yarın bilgisayar yok sana!'' ''Gözlerin dinlensin biraz gel şu yemeğini ye.'' ''Çan çin çonları izlemekten bıkmadın mı?Böcek yemiyorlar mı bunlar?'' Sebepsiz savunmaya geçeriz:''Hayır bir kere!Ne kadar zekiler biliyor musunuz?Okuma oranı şu kadar,erkekleri şöyle kızları böyle...'' Anlatamazdık tabii.

                 
Sonra kendime Kore detoksu yapmaya karar verdim.1 hafta boyunca hiçbir dizi izlemedim.Böyle böyle alıştırmıştım kendimi.Ama ne zorluklarla...

                 
Şimdi izliyoruz hala ama eski manyaklığımız yok.Zamanla K-pop'u keşfediyoruz,oppaların resimlerini telefonlarımıza indiriyoruz,bunlarla avutuyoruz kendimizi...

               
Sizin ne gibi takıntılarınız vardı?Benim gibi miydiniz yoksa benden daha mı beterdiniz :)