Arkadaşlar öncelikle şunu belirtmek isterim ki ben şuan burada bir Lee Min Ho filmi tanıtımı için burada değilim.Neden mi?
Çünkü buna film demeye bin şahit ister.Tamam şuradaki yazımda Kore film sektöründeki iyileşmelere atıfta bulunmuş olabilirim.Teknik olarak sadece Kore yapımı değildi film.Kore-Çin ortak yapımıydı.Belki de Çinliler batırdı diyeceğim ama yok.Bu filmi genel olarak Asyalılar batırdı.
Ee sonuca bağla be SeRa diyeceksiniz.Hemen bağlıyorum.
Öncelikle buradan yetkililere seslenmek istiyorum.Lütfen önümüzdeki 20 yıl boyunca Asyalılar bir daha aksiyon filmi çekmesin.
Tamam filmler konusunda sistematik birikime sahip bir uzman değilim lakin izleyicilerden bir tanesiyim (tamam tamam izleyicisi de değilim).Ama izleyicisi olmayan birine bile bu kadar absürt ve saçma geliyorsa gerisini siz düşünün.
Bebeğim sen bize Jason Statham havası vermek isterken Ufuk Özkan'ın aksiyon filmi tadını verdin.Biz ne yapalım şimdi?
Biz mi Kore aksanına alışık olunca garip geldi yoksa seslendiren abimiz mi dublajı mahvetti bilemiyorum.Yanlış anlaşılmasın.Abimizin sesi çok şükü lakin bizim Lee Min Ho'ya gitmemiş.
Filmde beğendiğim tek kısım dövüş sahneleriydi.Onun dışında çöpten farksızdı.
Mesela;
- Adam kurşun geçirmeyen özel tasarım bir yelek giyiyor.Yelek kafasından başka her yerini örtüyor.Amma ve lakin ne hikmettir ki bu adamı vurmaya çalışan diğer adamlarımız elindeki taramalıyla kurşunu kafasına isabet ettiremiyor.
- Beyimiz o kadar bina patlatıp yel değirmenlerini ateşe veriyor ama halktan bir ses soluk çıkmıyor.Tabi canım bizim mahallede de her gün trafoları ateşe verirler.Alıştık artık.
Candaşlarım ben size filmi kısa bir özet geçivereyim de izlemeye kalkıp nöronlarınızı benim gibi isyan ettirmeyin.
Not:Bu bölümden sonrası saçmalardan seçmeler içerir.
Biz çok zeki beş tane dolandırıcıyız.Her türlü pisliği yaparız ama çok iyi insanlarız.Elimizde müthiş akıllı bir bilgisayarımız var.Biz buradan her halta erişebiliyoruz.Bir tane lider kızımız bir tane de datlu mu datlu bir oğlanımız var.Biz bunları önce birbirine aşık edeceğiz ama önce araya birkaç olay sıkıştırmamız lazım.Oğlanımız yemin etti seni nasla ve nasla öpmem diye ama biz biliyoruz ki filmin sonunda o dudişler birleşecek.Ama önce bi' nefret etsinler birbirlerinden dur bakiyim.
Lider kızımız (güya) çok kötü biri.Çocukluğundan kalan çok kötü bir travması var.Bu datlu oğlanımız kızımızın geçmiş travmasına laf söz edip damarına basacak fakat sooonra kendini çok kötü hissedecek ve kızımızın ayaklarına kapanacak.Kızımızın da egosu okşanacak ama hiç renk vermeyecek.
Olmazsa olmazımız;bad guy!Unuttuk sandınız değil mi?Sizi gidi...
Herkesten daha kötü bu adam,bomba patlatmayı çok seviyor öyle böyle değil.Uyarı!Aman çocuklarınızın eline bomba kumandası tutuşturmayın.Tehlike yaratabilir.
Bu turuncu kafa,herkese teker teker işkence çektirecek ki kötü olduğu iyice belli olsun.Zehirler-panzehirler içirecek ki: ''Aman Tanrım!Ne kadar da kötü bir adam!'' diye evin içinde çığlık çığlığa koşturabilelim.
Son anda datlu oğlanımızı 100 metre yükseklikteki deniz manzaralı balkonun tepesinden sallandırmazsak ayıp etmiş oluruz.Seyirci düşünecek,bu oğlan ölecek mi ölmeyecek mi?He biz de oğlan o şık balkonun altından süzülüp geberecek diye korkuyorduk.
Vesselam herkes birbirine aşık oldu.Bir adam ötekine oppa dedi.Öbürü beni öpmen için bir bedel ödemen lazım Krişşın dedi ve film sona erdi.
Dipnot:Son mutlu mu mutsuz mu yazar karar veremedi çünkü hala öpüşmenin etkisinden kurtulabilmiş değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder