22 Şubat 2016 Pazartesi

Dedikodu Kazanı



                              Selamlar sevgili okuyucularım!Bugün biraz da dedikodudan bahsedelim dedim.Maalesef toplum olarak ilerlediğimiz tek konu dedikodu.Dedikodusunun yapılmasından rahatsız olan bir ben değilimdir herhalde...Umrumuzda değil havalarına girsek de zihnimizin gerisinde kırmızı bir bayrak gibi sallanır gün boyu.



                              İnsan istemese de takıyor be kardeşim!Özellikle bu fiil tanıdıkların tarafından gerçekleştirilmişse...En önemli noktası ise hiçbir şey olmamış gibi yüzünüze gülüyor olmalarıdır.Küçükken şahit olmuşsanız bu olaya başlarda asilik yapmaya çalışırsınız,baktınız bi' zıkkım olduğu yok,her zamanki yaşantınıza devam edersiniz.Ama büyüyünce işler bir tık daha değişiyor maalesef.Duyduklarına rağmen bunları sindirmen gerekiyor artık.En zoru alışmak gerekiyor.'Nasıl alışayım kardeşim,hiç mi gururun yok senin!' diyenleriniz olabilir elbette.Ama bu durumu sık yaşamış olanlar bana hak vereceklerdir.'Kan,sudan daha yoğundur.' diye bir atasözü vardır.Yani maalesef bu durumdan hoşnut olmasanız bile gene 'sevdiklerim' diyorsunuz.



                               Şaşırdığım artı bir husus ise söylenenlerin yarısının yalan olmasıdır.''Yemeğin çok kötü olmuş,dedi.'' Yav mümin kardeşim,ben ne zaman senin yemeğine kötü olmuş dedim.Beğenmemişimdir,yememişimdir amenna.Fakat olayı bu kadar dolandırıp da sonucunu bu şekilde bağlaman biraz ağır kaçıyor.''Tüm gün boyunca oturdu,hiç yardım etmedi.'' Allah'tan kork be vicdansız!Dinleneyim diye oturduğum 5-10 dakika hiç yardım etmedi mi oldu şimdi?



                               Maalesef bunlar gerçekler!İstesek de istemesek de dedikodu hayatımızın bir köşesinde var.Belki bizim arada bir kaçırdıklarımızda var :) Hal böyle olunca şikayet etmeye de utanıyor insan (yaptıysak da yalan söylemedik,doğruları söyledik :)


                               Derdimi bir nebze aktarıp paylaşabildiysem ne mutlu bana!Kendinize cici davranın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder