22 Nisan 2017 Cumartesi

Trendeki Kız


Kitap çıkalı 2 yıl oldu ama ben daha yeni okudum.Neden?

Bilmiyorum.

Evet saçma bir girizgahtan sonra kitabımıza yavaştan giriş yapalım.Aslında bu kitaptan bahsetmek istediğim söylenemez çünkü kitabı çok sevdim!

''Nerede görülmüş la böyle saçmalık?'' diyebilirsiniz.Haklısınız.Gelin sarılalım.

Ben bu kitabı bir booktuber ya da blogger yorumuna dayanarak almadım.Hiçbir şey bilmeden,sadece arka kapak tanıtımına göre aldım anlayacağınız.Bir de Stephen King'in ''Kitabı okumaktan bütün gece uyumadım.'' dediği yorumuydu beni almaya iten.


Kitabın Arka Kapağı


HER GÜN BİRBİRİNİN AYNISIYDI.BUGÜNE KADAR.

Rachel her sabah aynı trene biniyordu.Her defasında trenin,evlerin arka bahçelerine bakan yerde,ışıklarda duracağını biliyordu.

Hatta o evlerden birinde yaşayanları artık tanıyormuş gibi hissediyordu.Görebildiği kadarıyla hayatları mükemmeldi.Rachel de o kadar mutlu olabilmek istiyordu.

Sonra bir gün onu şok eden bir şey gördü ve o anda her şey değişti.

Şimdi Rachel'in bugüne kadar uzaktan izlediği hayatların bir parçası olmak için bir fırsatı vardı.

Şimdi onun sadece trendeki kız olmadıklarını göreceklerdi.


Arkadaşlar polisiye-gerilim tarzı kitapların yorumlarına çok yönelmeyin.Çünkü adam diyor ki ''Ya ben katili hiç tahmin edemedim.'' 

Ee böyle bir yoruma karşı okurun tepkisi ne olur?En olmadık adamları katil diye düşünür ve kitabın zevkini gram çıkaramaz.Sonunda ise sallamasyonla tutturduğu adamlardan biri katil çıkar ve okur sevgili kitap yorumcusuna küfürleri saydırır.

O yüzden gizemi korumak lazım okurlar için.

Belki yazı için çok özenmediğimi düşüneceksiniz ama kapak fotoğrafını çekmek için gün boyu pasta yapmaya uğraştığımı düşünürsek b- (çarpıldı).

Ben bu kitaplar hakkında yapılan ayrıntılı yorumlardan nefret ediyorum bu yüzden sizin de aynı hayal kırıklığını yaşamanızı istemiyorum.

Birkaç cümleyle fikrimi belirtip,size almanız için tehditler yağdırdıktan sonra yazımı sonlandıracağım.

Psikopat olduğumu düşünebilirsiniz belki ama ben kitaptaki kızı kendime çok yakın buldum.Yani gidip milleti gizlice gözetleyip onlara kafamdan isimler vermiyorum ama,otobüsteyken gözüm herhangi bir eve takılıyor ve ''Acaba siz neler yaşıyorsunuz?'' diye geçiriyorum içimden.

Karakterlerin istikrarı inanılmazdı.Birini sevdiniz mi tam seviyorsunuz,birinden nefret ettiniz mi tam nefret ediyorsunuz.

Gerilim dozu yüksekti,bu yüzden kitabı isteseniz de elinizden bırakamıyorsunuz.

İğreti cümlelere rastlayıp dikkatimin dağıldığı bir sayfa hiç olmadı.Yani akıcılığı mükemmeldi.

Okuduğum çoğu kişinin yorumu şu yöndeydi: ''Abartıldığı kadar yoktu.'' Yani gene yukarıda dediğime döneceğim,bu tarz kitapların yorumlarına yönelmenizi fazla tavsiye etmem.Ben bu tarz kitapları yorumladığım zaman bunlara dikkat ediyorum o yüzden bu durum benim için geçerli değil,emin olabilirsiniz :)

Kitap film olarak çevrilmiş.Fragmanını izledim,bana pek çekici gelmedi.

Sonuç olarak kitabı kesinlikle okuyun.Kitaplığınızda mutlaka bulunması gereken gerilim-polisiye kitaplarından biri.

Adios!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder